Yalnızca anılarımızda yaşayan ve aralarında özlediklerimizin de olduğu bazı telefonlar var. Telefon teknolojisi o kadar hızla ilerledi ki bazı markalar bu hıza yetişemedi ve ne yazık ki büyük değer kaybı yaşadı.
Telefon sektöründen giderek uzaklaşan bu markaların hepsi, aslında yakından tanıdığımız teknoloji devleri. Peki bu şirketler, büyük sermayelere sahip olmasına rağmen neden başarısız oldu? Teknoloji markalarının hangileri artık telefonlarıyla tanınmıyor?
Listenin başında, ”Keşke yeniden üretilse.” dediğimiz Blackberry var.
Dönemin efsanesi hâline gelen ve özellikle klavyesi ile popülerleşen Blackberry şirketinin kurucusunun aslen İstanbul doğumlu Mike Lazaridisolduğunu biliyor muydunuz? 1984’ün mart ayında kurulan şirket, özellikle inovatif fikirleriyle ön plana çıkmaya başlamıştı. Kullanıcı verilerini hiçbir hükûmetle paylaşmamaya kararlı olan Blackberry’nin aksine diğer şirketler bunu yapmaktan kaçınmıyordu.
Bu yüzden şirket, hükûmetlerle ters düşmeye ve kan kaybetmeye başladı. O dönemlerde başlayan iOS ve Android savaşı karşısında kendi işletim sistemini kullanan Blacberry, zamanla bu savaşın en büyük kaybedenlerinden biri hâline geldi. Kendi kültüründen bir türlü vazgeçmeyen şirket, bu sebeple gelişmeleri takip edemedi ve sektörün gerisinde kaldı.
Nasıl yani, Siemens yalnızca beyaz eşya üretmiyor muydu?
2000’li yıllarda telefon denince akla Nokia ile Siemens geliyordu ve tabiri caizse sektörde bu iki markanın rakibi yoktu. Siemens, mobil alanına 1985 yılında girdi ve 1997’de renkli ekranlı Siemens S10’u piyasaya sürdü.
2005 yılında şirketin haklarını BenQ adlı bir şirket satın aldı ancak BenQ, 2006 yılında iflas ettiğini duyurdu. Böylece Siemens telefonlarının devri kapanmış oldu.
Nereden düşerse düşsün hasar almayan Nokia’yı da unutmamak lazım.
Döneminin en büyük yıldızı olan ve zirveden düşmeyen Nokia, 1995 çıkışından 1999 yılına kadar net kârını 4 kat artırarak 4 milyar dolara yükseltmeyi başarmıştı. Her modelinde farklı tasarımlar ve yeni özellikler kullanan şirket, 1100 isimli telefon modelinden tam 250 milyon birim sattı.
2007 yılında iPhone’un tanıtımıyla birlikte, Nokia’nın satışları oldukça azalmaya başladı. 2013 yılında ise 50 milyar dolarlık değeri olan şirket, Microsoft’a 7.2 milyar dolara satıldı. Ardından Microsoft işletim sistemli telefonlar, kullanıcılar tarafından sevilmemeye başlandı. Ne yazık ki gelişmelere ayak uyduramayan Nokia, telefon sektörüne veda etti.
Döneminin yıldızı HTC, nasıl unutulacak hâle geldi?
Zamanında akıllı telefon pazarının yüzde 24’üne hâkim olan HTC, 2012 yılında artık bütçe dostu telefonlar yerine sadece yüksek kalitede pahalı telefonlar üreteceğini açıklamıştı. Yine o dönemde Çinliler, akıllı telefon piyasasına hızlı ve başarılı bir giriş yapmıştı.
Uygun fiyatlı ürünler karşısında HTC’nin satış oranlarında düşüş yaşanmaya başladı. 2013 yılında ise neredeyse batmak üzere olan Windows Phone ile birleşen HTC, başarısız bir şirketle birlikte ilerlemeye çalışırken kendi sonunu yazmış oldu.
Sony, değişen şirket CEO’sunun kurbanı oldu.
Cep telefonları ilk çıkış yaptığında en büyük markalardan biri de Ericsson’du. Ancak şirket, başarılı olamadığı için Sony tarafından satın alındı ve böylelikle Sony, telefon piyasasına girmeye karar verdi. 2018 yılında şirketin CEO’u değişti ve yeni CEO Kenichiro Yoshida, bazı ürünlerin üretiminden vazgeçeceklerini açıkladı.
3 yıllık bir plan yapan CEO, bu planlara akıllı telefonları dahil etmedi. Ardından Sony, günümüzdeki hâliyle; konsol, kulaklık, kamera gibi ürünlere odaklanmaya karar verdi. Böylelikle Sony, Samsung ve Apple rekabetine adım atmadan piyasadan çekilme kararı aldı.
Sorunlu cihazlar çok fazlaydı ve LG yetkili servisi başarısızdı.
Tam bir fiyat/performans ürünü diyebileceğimiz akıllı telefonlar üreten LG, özellikle alt segmente başarılı şekilde hitap ediyordu. Ancak zamanla telefonlarda teknik sıkıntılar yaşanmaya başladı. Birçok kullanıcı, cihazları kullanmaya başladıktan maksimum 2 sene sonra sıkıntılar yaşadığını söylüyordu.
Telefonu bozulan LG müşterileri, şirketin resmi teknik servisine başvuruyordu. Ancak tamir edilen ürünler yeniden bozuluyordu ya da yetkililer kullanıcılarla ilgilenmiyordu. Tüm bu sorunlarla baş etmeye çalışan LG, ne yazık ki rakiplerine yetişemedi ve kendi başarısızlığı nedeniyle telefon piyasasından silindi.
Yalnızca tek bir ülkede yaşamını sürdüren Motorola’dan bahsedelim.
3 Nisan 1973’te telefon üretimine başlayan Motorola, uzunca bir süre sektörde başarılı bir isim olarak anıldı. 2007 yılında ilk iPhone’un piyasaya sürülmesiyle Motorola telefonlarının satışları azaldı. Ardından şirket, telekomünikasyon ile telefon üretimi amacıyla iki ayrı birim kurdu.
2012 yılında Motorola Mobility, Google tarafından satın alındı ancak bu girişim de başarısız oldu. 2014 yılında ise Google, Motorola hisselerini Lenovo’ya sattı. Şu anda Motorola telefonlar yalnızca ABD’de mevcut.
Panasonic, oldukça korkulan bir rakipti.
Japon elektrik markası Panasonic, 2001 yılında ülkesinin en büyük telefon üreticilerinden biriydi. Ancak şirket, Apple ve Samsung ile rekabet edemedi ve 2013 yılında 80 milyon dolar zarar etti.
Ardından şirketin CEO’su, yeni yılda da zarar öngördüklerini ve bu yüzden telefon piyasasından çekileceklerini açıkladı. O dönemden beri şirket; televizyon, ses sistemi, kulaklık, fotoğraf makinesi gibi teknolojik ürünler üretiyor.
Yaklaşık 6 yıl önce, globalde toplam 700’den fazla telefon markası olmasına rağmen günümüzde bu rakam 200 civarlarına düştü. Rekabete dayanamayan, tedarik kısmında sıkıntı yaşayan, teknolojiye ayak uyduramayan ve büyüyen pazarda yer edinemeyen 500 marka; telefon piyasasından tamamen silindi.