Eski CHP lideri Kılıçdaroğlu, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Anayasa’nın 153. maddesini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yargıtay kararı bir kenara atılmaz” şeklindeki ifadesini eleştiren Kılıçdaroğlu, “Hukuktaki normlar hiyerarşisinden, aşama aşama ‘Saray düzeninin tekliği’ne geçiyoruz… Buna demokrasiyi savunan hiçbir vatansever izin vermeyecektir” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun mesajı şöyle:
“Anayasa Madde 153: ‘Anayasa Mahkemesi kararları (…) yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.’ Erdoğan, ‘Yargıtay kararı bir kenara atılmaz.’ diyor. Elbette atılamaz, çünkü bu karar, yargı tarihinin yüz karasıdır… Altında imzası bulunan sözde yargıçlar da bağımsız irade ve vicdanlarıyla değil, talimatla bu kararı almışlardır. Hatta o kadar ileri gitmişlerdir ki, Anayasa Mahkemesi kararı hakkında ‘hukuki değer ve geçerlilik yoktur’ deme cüretini bile kendilerinde bulmuşlardır. Erdoğan bir de ‘AYM maalesef yanlışları arka arkaya yapar hale geldi’ dedi. Yani açıkça diyor ki, ‘Anayasa Mahkemesi, Yargıtay gibi henüz benim söylediklerimi yerine getiren bir mahkeme olamadı… Anayasa Mahkemesine yapacağım atamalarla burayı da Saraydan talimat alacak hale getireceğim.’ Öyle ki hukuku ayaklar altında çiğneyen bu kararı eleştiren yol arkadaşlarını, AK Partilileri bile tehdit ediyor. Verdiği mesaj çok açık… ‘Hukuk düzeninin tekliği’nden, yani hukuktaki normlar hiyerarşisinden, aşama aşama ‘Saray düzeninin tekliği’ne geçiyoruz… Buna demokrasiyi savunan hiçbir vatansever izin vermeyecektir.”
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargıdaki krizle ilgili şunları söylemişti:
– “Her şeyden önce Yargıtay’ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir.
– Şu an itibarıyla Yargıtay’ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesi’nin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki “Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.”
– Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor. Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor.
– Şimdi Can Atalay’ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar.
“YURT DIŞINA KAÇMIŞ SAPIKLAR”
– Bunların bu kadar ağır ele alınmaması gerekiyor. Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım. Seri olarak bu adımlar atılmayınca ondan sonra bakıyorsunuz birisi Amerika’da, birisi Almanya’da, birisi Fransa’da meydana çıkıyor. Ondan sonra da oralardan Türkiye’yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz.
“PARTİMDEN BAZI ARKADAŞLAR YANLIŞ YAPIYOR”
– Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay’ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok.
– Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki, Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de milletin iradesi ile oluşmuş meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz.”